Topkapı Sarayı: Osmanlı Sultanı'nın büyük konutunu keşfedin

Topkapı Sarayı Müzesi'ne girdiğinizde, tabaklar, ibrik takımları, leğen takımları, şekerlikler, şerbetlikler, kahve fincanları ve tutacakları, karaflar, avizeler ve şamdanlardan oluşan asil ve abartılı Avrupa porselen ve cam eşya koleksiyonunu görmemezlikten gelemezsiniz. Ayrıca Bohemya cam ve kristal eşyalarından oluşan çarpıcı bir koleksiyon da bulabilirsiniz.

Elinde 20.000'den fazla el yazması bulunan Topkapı Sarayı Kütüphanesi, bölgeye ait zengin bir tarih bankasıdır. Hat sanatının güzel örnekleri, binlerce Kur'an nüshası ve çok daha fazlası dahil olmak üzere tarih ve edebiyatın en nadide kitaplarından bazılarını içerir.

18. yüzyılın ortalarında yapılmış olan bu güzel, kavisli hançer 35 cm'lik altın bir kın içinde kılıflanmıştır. Sapında üç büyük Kolombiya zümrütüyle süslenmiş olan bu silah, Topkapı Sarayı Müzesi'nin en önemli eserlerinden biridir. Hançer, diğer değerli eşyalarla birlikte, Sultan I. Mahmud'un elçiliği tarafından dönemin İran Şahı Nadir Şah'a hediye edilecekti. Ancak, hediyeler kendisine ulaşamadan 1747 yılında bir suikast sonucu öldürüldü ve hançer Topkapı Sarayı'na iade edildi.

86 karatlık bu pırlanta güzel bir armut şekline sahiptir. Oldukça büyüktür ve 17,2 g ağırlığındadır. Gümüşten yapılmış Kaşıkçı Elması görülmeye değer. Ancak Topkapı Sarayı'nın İmparatorluk Hazinesi'ne nasıl girdiği hâlâ bir muamma. Sultan 4. Mehmet'in elinde bir Kaşıkçı Elması bulunduğuna dair bazı kanıtlar olsa da, bu elmas aslında altın olarak ayarlanmıştı ve boyutu çok daha küçüktü (10-12 gr). Elmasın kökeni hakkında, zaman içinde Türk kültürünün bir parçası haline gelen pek çok hikaye ve teori dolaşmaktadır.

Osman'ın Kılıcı, Osmanlı padişahlarının otoritesini simgeleyen ve Osmanlı tahta çıkma törenlerinde kullanılan törensel bir silahtı. Adını Osmanlı hanedanının kurucusu I. Osman'dan almıştır. Karmaşık detaylar, altın süslemeler ve değerli taşlarla bezenmiş olan bu eser, Osmanlı zanaatkârlarının becerisini yansıtmaktadır. İktidarın yeni Osmanlı yöneticilerine devredilmesiyle ilgili ritüellerde merkezi bir rol oynamıştır. Bugün, İmparatorluk Hazinesi'nde muhafaza edilmektedir.

Topkapı Sarayı'nın Kutsal Emanetler Odası'nda yer alan Muhammed'in Pelerini, saygı duyulan bir İslami eserdir. Geleneksel olarak pelerin, her yıl Ramazan ayının on beşinci günü düzenlenen bir törenle Sultan, ailesi ve saray erkanı tarafından ziyaret edilirdi. Her yıl düzenlenen bu etkinlik, Osmanlı yöneticilerinin kutsal emanetle kurdukları derin manevi bağa işaret etmekte ve imparatorluğun dini ve kültürel uygulamalarındaki önemini vurgulamaktadır.

Topkapı Sarayı'ndaki kraliyet avlularının en büyüğü birinci avludur. İmparatorluk Darphanesi ve Bizans kilisesi Aya İrini gibi yapılarla bu avlu zengin bir ilgi alanıdır. 'Selamlama Kapısı' birinci avludan ikinci avluya açılır ve Bizans mimarisinin en iyi etkilerinden bazılarını sergiler.

İkinci Avlu, Topkapı Sarayı'ndaki en önemli avlulardan biridir. İmparatorluk Hazinesi, İmparatorluk Divanı ve Saadet Kapısı burada yer almakta ve Osmanlı yaşam tarzının ihtişamını ve mirasını yansıtmaktadır. Büyük öneme sahip bir yapı olan saray mutfağının yüksek duvarları da görülebilir.

İçteki Üçüncü Avlu, bölgede yaşayan farklı sanatlar öğretilen Agalar ile biraz daha özeldi. Kralın dinleyicilerine hitap etmek için yüksekçe bir tahtta oturduğu yer olan dinleyici odasına sahiptir. Avlunun diğer güzelliklerinin yanı sıra birçok kütüphaneye, Ağaların camilerine ve minyatür galerilerine ev sahipliği yapmaktadır.